Geri Dön

Abdurrahman DELEN

Menüyü Görüntüle Menu

Abdurrahman DELEN'den Sıcak Sıcak

Sizler için hazırlamış olduğum şiirlerimde hissetmiş olduğum duygularımı yazmış olduğum eserlerin konusunu ve içeriğini anlattığım bu bölümden ulaşabilirsiniz.

Şiirlerim ve Nedenleri Hakkında Konuşalım

Olduğumuz coğrafyanın bize bırakmış olduğu kültür miraslarından biri türkü bir diğeride şiirdir. Nasıl ve neden sorularına birlikte cevap arıyalım ve bulalım.

Edebiyat da Günlük Nedir ve Önemi

Türk Edebiyatının nereden başladığı, nasıl geliştiği ve nasıl ilerdiğini işledim. Okumanızı ve yorum yapmanızı rica ediyorum.

Sevdiğim Bazı Kıssadan Hisseler

Tarihi çağlar boyunca yaşanmış bir çok hayat hikayesi vardır. Ata miraslarımızdan biri olan kıssadan hisseler bizlere yol göstermektedir.

Bir Kahve ve Aşk-ı Muhabbet Edelim.

Kalp, sevgi, dostluk ve arkadaşlık adına bir kahve arası okuyabilecek olduğunuz Blogum yorumlarınızı bekliyorum.

Hoşgeliyorsun 2020

Şair, Halk Ozanı, İş Adamı ve Baba olmak konularını işlediğim bu blogda siz değerli okurlarıma bir nebze olsun hislerimi aktardım.
Geri

SICAK SICAK

Abdurrahman DELEN / Ocak 05, 2019 / Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur!!!


Kadınsız bir Dünya yaşanmaz oluru bir motto olarak insanlara aktarmak için bu yarayı sanatla anlatmak ve farkındalık oluşturmak için bir öncü niteliğinde yazdım.

Kadınlarımızı, annelerimizi ve anne olucak gençlerimizin başına gelen onca yaşanmışlık ve acılara kayıtsız kalamadım ve bir birey olarak bu konuyu kaleme aldım.

Kadın ana kadın bacı kadın eş
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur
Kadın mazlum kadın garip çilekeş
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın sevse vezir eder kocayı
Kadınlar evlerde tüttürür bacayı
Kadınlar doğurur doktor hocayı
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadınlarımızın yaşadıkları şiddeti ve tacizi engellemek birincil vatandaşlık görevimiz olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyetimizin temellerinde Kadına olan önemi

Çağımızın güncel tartışmaları arasında “kadın hakları” ve “kadın-erkek eşitliği” önemli bir yer tutmaktadır. Gelişmiş ülkelerde hatta bazı gelişmekte olan ülkelerde kadın ve erkek, içinde doğup büyüdükleri, yaşamlarını sürdürdükleri toplumda eşit hak ve sorumluluk taşıyan bireyler olarak yerlerini almışlardır.
İş yaşamının her kademesinde, her alanda ve her meslek dalında kadınlar erkeklerle yan yana, yarışırcasına çalışmakta, diretmekte, dolayısıyla başarılı olacağını göstermektedir. Buna rağmen kadının toplumda ikinci sınıf vatandaş statüsünde bulunduğu doğrultusundaki görüşün, gösterilen tüm tepkilere rağmen, güncelliğini koruduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.

Hızla değişen ve evrimleşen çağdaş toplumlara damgasını vuran özelliklerin başında, daha fazla eşitlik ve özgürlük arayışlarıyla birlikte, bireyler ve kategoriler arası farklılaşma ve bu farklılaşmaya karşı hoşgörü gelir. Tüm toplumlarda kadının rolü çok yönlü ve çok boyutludur.

Kadın ailenin yılmaz bekçisi
Kadınlar yuvanın tek emekçisi
Kadın kocasının hep destekçisi
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın bize Hakk'tan gelen emanet
Kadın ayağının altında cennet
Kadının yüreği dolu merhamet
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadınlar anadır bizi doğuran
Kadın ak sütüyle bizi doyuran
Kadındır şefkatle bizi yoğuran
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Nedenler Hakkında Konuşalım

Abdurrahman DELEN / Ocak 05, 2020 / Şiirlerim ve Nedenleri Hakkında Konuşalım


Şiirlerimi yazarken duygularımın yoğunlukları hayata dair düşüncülerimin yansıması olarak içselleştirip kelimelere içimi döküyorum.

Bazen politik, bazen siyasi, bazen de insani duygularımı haykırmanın en güzel yolunun bu olduğu düşüncesindeyim. Bir çocuğun çığlığına yardım etmek istiyor, bir mehmetciğin kalemi olup sayfalarca yazılar yazmak istiyorum.

Dünya bir han sen yolcusun
Gururlanma insanoğlu
Ne ilk nede sonuncusun
Gururlanma insanoğlu

Zannetme ki burada ilksin
Ne demir ne de, çelilksin
Biraz et biraz kemiksin
Gururlanma insanoğlu

Gurur, kibir, nefret, öfke hissiyatsızlaşan yada hissiyatsızlaştırılan bir Dünya'da engelleri aşmak çaba göstermek ve bu nefreti yok etmek için gülmenin ve gülümsemenin ne denli bir gücünün olduğuna inanmalısınız.
Doğada açan bir çiçek misali Dünya kötüden beslendiğini iddaa etsede her zaman mutluluklardan, umutlardan ve güzel isteklerden beslenir. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar derken anlatılmak istenen de tam da budur. Medeni olmak kalıp değildir sığılmaya çalışılmaz bakış açını insanlara olan düşüncelerimizi değiştirmek gerekir.

Farkına varmak farkında olmak bize bizlere geleceğimizde nasıl bireyler olacağımızın yolunu gösterecektir.

Dostluklar hep menfaatten yana
Değer verilmez dürüst insana
Sahte pehlivan dolmuş meydana
Er kalmamış bu bozuk dünyada

Günden güne bozuluyor nesil
Ne desen artık etmiyor tesir
Dünya malına olmuşlar esir
Zer kalmamış bu bozuk dünyada

Hırsız var yok hesaba çekilen
Ne eken var ne de bir ekilen
İhlasla Yüce Hakk'a eğilen
Ser kalmamış bu bozuk dünyada

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Edebiyat da Günlük Nedir ve Önemi

Abdurrahman DELEN / Aralık 15, 2019 /Edebiyat da Günlük Nedir ve Önemi


Günlük, bir kişinin önemli veya kayda değer bulduğu olay, gözlem, izlenim, duygu ve düşüncelerini günü gününe, tarih belirterek anlattığı yazı türüdür. Edebiyatçıların günü gününe tuttuğu günlükler; yazarlarının izlenim, gözlem ve edebiyata dair düşüncelerini açıkça ifade ettikleri için önemlidir. Bu tür metinler, günlüğün sahibine ilişkin ayrıntılı ve samimi bilgilere ulaşmamızı sağladığı gibi yazıldıkları dönemin önemli olaylarına ilişkin tarihî bir belge olarak da değerlendirilebilir.

Günlüklerde genellikle metinlerin yazıldığı tarihler açıkça belirtilir. Bu yönüyle günlükler anılardan ayrılır. Çünkü anılar günü gününe kaydedilmez, yaşananların üzerinden zaman geçtikten sonra yazılır. Günlükler ise günü gününe yazıldığından daha içten bir anlatıma sahiptir. Anılar genellikle tanınmış veya önemli görevlerde bulunmuş kişiler tarafından yazılırken günlükleri herkes yazabilir. "Günlük" kelimesi eskiden "rûznâme" kelimesi ile karşılanırdı. Günümüzde günlükleri bir araya getiren defter veya kitaplar "günce" olarak da adlandırılmaktadır.

Günlükler kişisel veya edebî günlükler olarak farklı başlıklar altında değerlendirilir. Tanınmış kişilerin veya edebiyatçıların günlükleri aynı zamanda bir belge niteliği taşır. Bu yönüyle günlükler portre, hikâye, anı, belge, tarih yazısı gibi özellikler gösterir. Yayımlanmak amacıyla yazılmasa bile her günlüğün kendine özgü bir kurgusu ve akışı vardır.

Yaşanan olay, gözlem ve izlenimlerin günü gününe yazılması ile oluşur.
Yaşanan, gözlenen veya izlenenler ile yazıda dile getirilenler arasında zaman farkı yoktur. Bu yönüyle gerçekler, yaşananlar değiştirilmeden aktarılır.
Yazar anlatıcının anlatımıyla aktarılan kısa, özlü ve öznel yazılardır.
Günlükler, günü gününe tutuldukları için samimi ve ikna edici bir anlatıma sahiptir.
Günlüklerde konuşma diline yakın, samimi bir dil kullanılır.
Günlükler, yazarın kişiliğini ve görüşlerini yansıtır.
eGünlükler genellikle okuyucu düşünülerek veya yayımlamak amacıyla yazılmaz.
Sanatçılar tarafından yazılan günlüklerin edebî değeri vardır.
Günlüklerde konu sınırlaması yoktur, yazar istediği konuyu ele alıp işleyebilir.
Günlükler genellikle kısa metinlerdir.
Bazı günlükler içerdikleri bilgilerle tarih, biyografi alanları ile anı gibi türler için birer belge değeri taşır.

Dünya edebiyatında köklü bir geçmişi olan günlük türünün ilk örneklerine Eski Yunan ve Roma döneminde rastlanır. Ancak günlük türünün edebî olarak benimsenmesi ve değer kazanması Rönesans sonrasında gerçekleşir. Stendhal (Stendal), Andre Gide (Andre Jid), Hugo, Puşkin ve Kafka gibi yazarların günlükleri bütün dünyada tanınmış ve çokça kişi tarafından okunmuştur.
Günlük türü, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi'yle birlikle girer ancak edebiyatımızda bu dönemden önce de bu türü andıran çeşitli eserler yazılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde olayların günü gününe tutulduğu "vakayinâme"ler günlükten çok tarih metni özelliği gösterir. Devlet dairelerinde günlük olayların ve gelir giderlerin günü gününe kaydedildiği "rûznâme" defterleri ise resmî evrak niteliği taşır. Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"si tam bir günlük niteliği taşımasa da içerdiği bazı bölümlerle günlük türünün tarihimizdeki ilk örnekleri arasında değerlendirilebilir. Ancak günlüklerin Batı edebiyatındaki biçim ve içeriğiyle Türk edebiyatında yer alması Tanzimat Dönemi'nde gerçekleşir. Direktör Âli Bey'in "Seyahat Jurnali" (1898) adlı gezi günlüğü, Batı'daki günlük türünün özelliklerini kısmen taşıyan bir eserdir. Bu kitabı, şair Nigâr Hanım'ın, yaşadığı dönemde yazdığı ancak 1959'da yayımlanan "Hayatımın Hikâyesi" adlı eseri izler.

Nurullah Ataç'ın 1950'lerde bir gazetede yayımladığı günlükleri, bu türün edebiyatımızda yerleşmesini ve tanınmasını sağlamıştır. Nurullah Ataç, bu yazılarını "günlük" terimi yerine "günce" kavramıyla adlandırır. Ataç'ın günceleri, hem yayımlandıkları dönemde hem de sonrasında edebiyat dünyasında çok okunmuş ve tartışılmıştır.

Türk edebiyatında Oktay Akbal, Salâh Birsel, Oğuz Atay'ın günlükleri ve Cemal Süreya'nın "Günler" adlı eserleri, günlük türünün belli başlı örnekleri arasında yer alır. Bunların yanı sıra, Cemil Meriç, Cahit Zarifoğlu ve Tomris Uyar gibi yazarların günlükleri de hem içeriği hem de edebî nitelikleriyle dikkat çeken eserler arasında yer alır.

Günlük ayrıca romanlarda bir anlatım tekniği olarak da kullanılır. Örneğin Reşat Nuri Güntekin'in "Çalıkuşu" ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Yaban" romanları, günlük biçiminde düzenlenmiştir.

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Sevdiğim Bazı Kıssadan Hisseler

Abdurrahman DELEN / Aralık 05, 2019 / Sevdiğim Bazı Kıssadan Hisseler


Bir avcı bir gün bir serçe avlar. Serçe dile gelerek; “Bana ne yapmayı düşünüyorsun?” diye sorar. Avcı; “Seni kesip yiyeceğim!”

Kuş da; “Vallahi benim ne etim lezzetlidir, ne de senin karnını doyurur! Ben sana üç şey öğreteyim, bunlar senin işine beni yemekten daha çok yarar. Bunların birincisini senin elinde iken söyleyeceğim, ikincisini karşıdaki ağaca konunca söyleyeceğim, üçüncüsünü de ilerideki tepeye varınca söyleyeceğim!”

Avcı; “Birincisini söyle öyleyse!”
Kuş: “Elinden kaçırdığın şeyler için asla hayıflanma!”

Avcı kuşu elinden bırakır ve ikincisini de söylemesini ister. Kuş ağca konar ve
“Olmayacak bir şeye sakın inanma!” der. Sonra kuş uçup karşı tepeye konar ve şöyle der:

“Ey bahtsız adam! Eğer beni kesmiş olsaydın, kursağımdan her biri
yirmi miskal ağırlığında iki tane inci çıkaracaktın!”

Avcı bunları duyunca kaçırdığı fırsatlara hayıflanarak dudaklarını ısırır ve der ki: “Hadi üçüncüyü de söyle!”
Sana söylediğim ilk iki nasihati unuttun, üçüncüsünü ben sana nasıl söyleyeyim!…

Ben sana,elinden kaçırdığın şeye sakın hayıflanma, olmayacak şeylere sakın ha inanma demedim mi?

Benim etim, kanım ve tüylerim yirmi miskal ağırlığında gelmezken, nasıl olur da kursağımda her biri yirmi miskal ağırlığında iki inci bulunduğuna inanırsın.

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Bir Kahve ve Aşk-ı Muhabbet Edelim.

Abdurrahman DELEN / Kasım 10, 2019 / Bir Kahve ve Aşk-ı Muhabbet Edelim.


Konuşmaya değer verdiğimiz aşklarımız sevinçlerimiz, hüzünlerimiz burada anlatacak olduğum hikayede seçmiş olduğum konu beni gerçekten etkileyen bir hikayededir.

Kıza bir partide rastlamıştım. Harika biriydi etrafında o kadar çok delikanlı vardı ki ne yapacağını bilmiyordum. Partinin sonuna kadar bekleyip onu bir kahve içmeye davet ettim. Kız parti boyunca dikkatini çekemeyen benim davetime şaşırdı, ama tam bir kibarlık gösterisi yaparak davetimi kabul etti. Hemen köşede şirin bir kafe vardı ve oraya gidip oturduk. Öyle heyecanlıydım ki , kalbimin çarpmasından konuşamıyordum. Bu halim kızın da huzurunu kaçırmıştı ve “Ben artık gideyim” demeye hazırlanırken, birden garsonu çağırdım.

“Bana biraz tuz getirir misiniz” dedim.. “Kahveye koymak için” diyede ekledim. Yan masalardan bile şaşkın yüzler bana baktı. “KAHVEYE TUZ!”. Utançtan o kadar kızarmıştım ki tuzu kahveme döktüm ve içmeye başladım. Meraklı gözlerle bana bakıyor ve “Garip bir ağız tadınız var” dedi.
“Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ve çok sevdim. Kahveme tuz koymam bundandır. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum. Annemle babamın hala o deniz kenarındaki gibi oturduklarını görüyorum. Onları ve evimi öyle özlüyorum ki kelimelerle anlatamıyorum.

Bunları söylerken gözlerim nemlenmişti. Kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı. İçini bu kadar samimi döken evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam evi, aileyi seven biri olmalıydı. Evinin düşünen, evini arayan, evini sakınan biri ve ev duygusu olan biri diye düşünmüştü.
Kız konuşmaya başladı ve dediki benimde evim uzaklarda çocukluğunu, ailesini anlattı. Çok şirin bir sohbet olmuştu tatlı ve sıcaktı bu sohbet öykümüzün harikulade güzel başlangıcı olmuştu. Buluşmaya devam ettik ve her güzel hikayede olduğu gibi prenses prensle evlendi ve sonuna kadar mutlu yaşadılar. Prenses ne zaman kahve yapsa prensine içine bir kaşık tuz koydu ve hayatımız boyunca devam etti böyle yapmaya. Benim böyle sevdiğimi biliyordu çünkü 40 yıl sonra dünyaya veda ettikten sonra.

Prensesime bir mektup yazdım “Ölümümden sonra aç” diye bir mektup bırakmıştım. Sevgilim KARIM, ağlayarak söyle dediğine emindim. “Sevgilim, bir tanem” diyerek devam ettim. Lütfen beni affet. Bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda bir tek kere yalan söyledim. -Tuzlu kahvede- İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun? Öyle heyecanlı ve gergindim ki, şeker diyecekken “Tuz” çıktı ağzımdan. Sen ve herkes bana bakarken, değiştirmeye o kadar utandım ki, yalanla devam ettim. Bu yalanı bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. Sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm ama her defasında korkudan vazgeçtim.

Şimdi ölüyüm ve artık korkmam için hiç bir sebep yok ve işte gerçekleri sana anlatıyorum hayatım. Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil bir tat ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hemde zerre pişmanlık duymadan. Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum. Dünyaya bir daha gelsem, herseyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da seni hep sevdim, severek öldüm ve sevmeye devam edeceğim dedim.

Birgün bir yerlerde Lafı açılırsa, Prensesime sorarlarsa “Tuzlu kahve nasıl birşey diye?”, cevabını tahmin etmek o kadar zor olamasa gerek.
Gözleri nemlenerek ÇOK TATLI diyecektir.
Sürçülisan ettiysem affola sağlıcakla kalın değerli okurlarım.

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Hoşgeliyorsun 2020!!

Abdurrahman DELEN / Kasım 01, 2019 / Hoşgeliyorsun 2020!!


Her yeni yıla girerken birbirimize hep “sağlıklı, mutlu ve yaşam sevgili” bir yıl diliyoruz. Daha iyiyi arzu etmemizin güzel bir nedeni bence bu. Kutladığımız şey, içimizdeki bu ortak coşku iyi dilekler, iyi niyetler kötüyle beslenen sistemlere bir çığlık niteliğindeymiş gibi.

Sonuçta insanın, her ne olursa olsun peşinden gittiği ve nihayetinde ulaşmayı istediği şey “sağlık, sevgi ve mutluluk“. Yaşamını devam ettirmek ve mutlu olmak, her insanın arzusu ve hakkı. Dikkat ederseniz, daha zeki, daha varlıklı, daha güçlü vs. olmayı değil, sağlığı, sevgiyi ve mutluluğu, mutlu bir sona varmayı arzuluyoruz.

Sevginin olduğu yerde hayat vardır.

Bir insan, yaptıklarının toplamıdır.

Bencilliğin gözü perdelidir.

Sevginin olduğu yerde hayat vardır.

Gelecek bugün ne yaptığına bağlıdır…

Mahatma GANDİ

Ne yazık ki o ulaşmayı umduğumuz mutluluğu —yeni yıl dileklerimizin gerçekleşmesi gibi— yaşaması gerekenin biz olduğumuzu, yani kendimizin yaşaması gerektiğini de unutuyoruz. Mutluluk bize “yaşatılacak” sanıyoruz. Mutlu olmayı bilemesek de, mutluluk bir şekilde bize yaşatılacak sanıyoruz. Sanki bir piyango gibi. Taktimle gelecekmiş gibi davranıyoruz.
Yine aynı yere, başa döneceğim, daha iyiye ulaşmanın yoluna.

Mutluluğu istiyorsak, mutlu olmayı ve mutlu yaşamayı öğrenmeliyiz. Çünkü hayatın kuralı bu: Neyi öğrenip yaşarsak, ona ulaşmış oluyoruz. İyilikler istiyorsak, iyiliği öğrenmeli ve yaşamalıyız. Dostluk istiyorsak, dostluğu. Beklemeden, şimdi ve burada.

Mutluluk başımıza konacak ve biz birden bire mutlu bir kişiye dönüşmeyeceğiz! Başımıza ne konarsa konsun, biz hep biziz, hep biz olarak kalacağız. Mutlu olmayı biz kendimize öğretmeli, seçimlerimizi ona göre yapmalıyız. Mutluluğu içimizde yaşatacak şekilde yaşama olumlu ve yapıcı bir gözle bakmalıyız.

Zenginlik veya güç gibi şeyler bizim dışımızdaki varlıklara bağlı, onlarla ölçülen şeyler. Fakat mutluluk öyle değil, kendi içimizde yaşadığımız bir durum; dışsal etkenlerde değil, kaynağı içimizde olan bir durum.
Göze gözün de kötülükleri durduracağını umanlar var. Fakat hayatın böyle işlemediğini çok net görüyoruz: Mağduriyetlerden yaratılan mağduriyetler yalnızca rövanşizmi tırmandırıyor ve sonuçta olumsuz duygularla olumsuzluklar artıyor. Bunları birkaç güzel söz olsun diye yazmıyorum. Şikâyet ettiğimiz şeylerden neden şikâyet eder duruma geldiğimizi görelim diye yazıyorum. Biz hiç katkıda bulunmasak da hep güzel bir yaşama sahip olacağımız yanılgısından kurtulmalıyız. Yaşam, kurallarına göre işliyor: Ne ekersen onu biçiyorsun.

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Hakkımda
Bilmeniz Gerekenler
Web Sayfama Hoşgeldiniz.

Abdurrahman DELEN

Şair & Halk Ozanı ve Herşeyden Önce İyi Bir Baba, Eş
Halk ozanı ve şair olan ben 1971 Bingöl Kiğı Ağaçören Köyü doğumluyum aslen Dersimliyim. Yedi kardeşin en küçüğüyüm. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
* The Ritz-Carlton 7.Dijital Dünyanın Enleri Ödül Töreninde Yılın En İyi Halk Müziği Sanatçısı Ödülü
* Down sendromlu bireyler için farkındalık oluşturmak amacı ile organize edilen 2019 Altın
* Bosphorus Ödülleri töreninde Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi ve Trakya ödülleri 2019 kapsamında Yılın En İyi Sosyal Sorumluluk dalında “Dokunmayın Çocuklara” adlı şiir çalışması ödül aldı.
* 3.Türkiye ve Azerbaycan Kardeşlik Ödülleri’nde Yılın En İyi Halk Ozanı ödülüne layık görüldü.
İlkokulu Bingöl’ün Ağaçören Köyü’nde, ortaokul’a İstanbul’da başlayıp Bahçelievler’de İmam Hatip’e sonra da lise hayatını Beykoz’da bitirdim. Lise tahsilini bitirdikten sonra iş hayatına mısır çarşısında başladım. Bu sırada askerlik vazifesini yapmak üzere Kütahya’ya gittim. Döndüm ve şimdiki eşim ile evlilik yaptım. Bu evlilikten nur topu gibi 2 oğlum oldu biri matematik öğretmeni diğeri ise adalet okudu. Evliliğimin ardından yavaş yavaş sahnelere alışmaya başladım. Bu dönemlerde birtakım sosyal etkinliklere davet edildim. Bir yandan da Delen Yapı'yı kurmak için kolları sıvadım. 2016 yılında rahmetli Vatan Şaşmaz’ın konuğu oldum. Öte yandan şiirler yazıp sunuculukta yaptım. Birkaç arkadaşımın da desteğini alarak fikir alışverişinde de bulunduk. 2019 yılında “Yeşil Ördek” türküsüne klip çektim. Sosyal ve kültürel dernekler ve toplum örgütlerinde zaman zaman görev almaya başladım. Bunlardan bir tanesi Ardahan Eğitim Vakfının kurucusu oldum ve başkan yardımcılığı yaptım. Bir yandan Bingöl’ün tanıtım günlerine de katıldım. Ara ara televizyon kanallarına röportajlar verdim. Bir Şair olarak şiirlerimi yayınlamak için tekrar kaleme aldım. Türkiye’de gündem yaratan ve Cumhurbaşkanı’nın isteğine karşılık “Barış ve Kardeşlik” marşını yazıp seslendirdim. Ardından “Fırsatçılar” türküsünü yazdım. Çocuklar ile ilgili de yazılar kaleme alan bir şair olarak ben de Cumhuriyet Bayramı’na dair bir şiir yazdım. Ardından yazmış olduğum “Türkiye’m İçin” marşı gündemde ciddi ses getirdi. Bingöllü şair olan bendeniz, yazdığım “15 Temmuz Kardeşlik” marşından sonra Türkiye’ye yönelik ekonomik tehdit ve yaptırımlarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump’a şiirli gönderme yaptım. Günden güne basına çıkan ve bir o kadar da ilgi gören bendeniz son zamanlarda önüne geçilemeyen bir durum olan kadın şiddetine yönelik yazılar ve şiirler yazmaya başladım. ”Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur” diyen bendeniz bunu tüm kadınlara armağan ederek klip çektik. Klipte oynayan, izleyen ve beğenen herkese şükranlarımı sunarım.
Bana Yazın
Abdurrahman DELEN
Bireysel Web Sayfası

Düşüncelere Biraz Dokunuş


Hakkımda düşündükleriniz ve işlememi istediğiniz konuları benimle paylaşabilirsiniz.



E-Mail: bilgi@abdurrahmandelen.com

E-Mail: destek@abdurrahmandelen.com



Yorumlarınızı Bekliyorum.












Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur!!!

"Kadına Şiddete Hayır!" Mottosuyla yazmış olduğum bu şiirde duygularım yaşanan kötü hadise, olaylara sessiz kalmamak içindir.

Dokunmayın Çocuklara

Kendini savunamayacak yaştaki çocuklarımıza sahip çıkmak için bir sanatçı olarak farkındalık yaratmak için duygularımı kaleme aldım.

Barış ve Kardeşlik Marşı

Öyle bir Dünya'da yaşıyoruz ki güçlü olumak zalim olmamak için çaba gösteren bir toplum olmak için hazırlamış olduğum bu Marş kanıyla canıyla Memleketimizi savunan Mehtmetçik içindir.

Fırsatçılar!! Fırsatçılar!!

Her yasadışı davranışı yapıp, dışarıya siz yapmayın diyen bir toplum olmamak için elimden geldiğinde farkındalık yarattığım inancındayım beğenilerinize sunuyorum.

Kutlu Olsun Cumhuriyet Bayramı

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürkün bizlere bırakmış olduğu bu özel günün 100. Yıl anısına kaleme aldığım şiirimi umarım beğenirsiniz.

Yolun Açık Olsun

Aşk, sevgi, arkadaşlık, dostluk hayatımızda sürekli insanlarla tanışır ve yol yürürüz gitmek isteyenlere ise yol açıklığı dileriz.
Geri

Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur!!!

Abdurrahman DELEN / Ocak 05, 2019 / Kadınsız Dünya Yaşanmaz Olur!!!


Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur
Kadın ana kadın bacı kadın eş
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur
Kadın mazlum kadın garip çilekeş
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın sevse vezir eder kocayı
Kadınlar evlerde tüttürür bacayı
Kadınlar doğurur doktoru hocayı
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın ailenin yılmaz bekçisi
Kadınlar yuvanın tek emekçisi
Kadın kocasının hep destekçisi
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın bize Hakk'tan gelen emanet
Kadın ayağının altında cennet
Kadının yüreği dolu merhamet
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadınlar anadır bizi doğuran
Kadın ak sütüyle bizi doyuran
Kadındır şefkatle bizi yoğuran
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Dokunmayın Çocuklara

Abdurrahman DELEN / Temmuz 27, 2019 / Dokunmayın Çocuklara


Dokunmayın Çocuklara



Dokunmayın Çocuklara




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Barış ve Kardeşlik Marşı

Abdurrahman DELEN / Temmuz 15, 2019 / Barış ve Kardeşlik Marşı


Barış ve Kardeşlik Marşı



Barış ve Kardeşlik Marşı




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Fırsatçılar!! Fırsatçılar

Abdurrahman DELEN / Şubat 20, 2019 / Fırsatçılar!! Fırsatçılar!!


Fırsatçılar!! Fırsatçılar



Fırsatçılar!! Fırsatçılar




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Kutlu Olsun Cumhuriyet Bayramı

Abdurrahman DELEN / Ocak 10, 2019 / Kutlu Olsun Cumhuriyet Bayramı


Kutlu Olsun cumhuriyet Bayramı



Kutlu Olsun Cumhuriyet Bayramı




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Yolun Açık Olsun

Abdurrahman DELEN / Aralık 15, 2018 / Yolun Açık Olsun


Yolun Açık Olsun



Yolun Açık Olsun




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur!!!

"Kadına Şiddete Hayır!" Mottosuyla yazmış olduğum bu şiirde duygularım yaşanan kötü hadise, olaylara sessiz kalmamak içindir.

Dokunmayın Çocuklara

Kendini savunamayacak yaştaki çocuklarımıza sahip çıkmak için bir sanatçı olarak farkındalık yaratmak için duygularımı kaleme aldım.

Barış ve Kardeşlik Marşı

Öyle bir Dünya'da yaşıyoruz ki güçlü olumak zalim olmamak için çaba gösteren bir toplum olmak için hazırlamış olduğum bu Marş kanıyla canıyla Memleketimizi savunan Mehtmetçik içindir.

Fırsatçılar!! Fırsatçılar!!

Her yasadışı davranışı yapıp, dışarıya siz yapmayın diyen bir toplum olmamak için elimden geldiğinde farkındalık yarattığım inancındayım beğenilerinize sunuyorum.

Kamera Arkası Görüntüler

Şiirlerimi yazarken, kliplerimizi çekerken biraz eğlenceli biraz hüzünlü ama komik kamera arkası görüntülerim.

Kendimce Denemelerim

Kendimce yaptığım denemelerden bazıları veya tamamlayamadıklarım gibi düşünebilirsiniz.
Geri

Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur!!!

Abdurrahman DELEN / Ocak 05, 2020 / Kadınsız Dünya Yaşanmaz Olur!!!


Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur
Kadın ana kadın bacı kadın eş
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur
Kadın mazlum kadın garip çilekeş
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın sevse vezir eder kocayı
Kadınlar evlerde tüttürür bacayı
Kadınlar doğurur doktoru hocayı
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın ailenin yılmaz bekçisi
Kadınlar yuvanın tek emekçisi
Kadın kocasının hep destekçisi
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadın bize Hakk'tan gelen emanet
Kadın ayağının altında cennet
Kadının yüreği dolu merhamet
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Kadınlar anadır bizi doğuran
Kadın ak sütüyle bizi doyuran
Kadındır şefkatle bizi yoğuran
Kadınsız bir dünya yaşanmaz olur

Yorumlarınızı Bekliyorum.









Dokunmayın Çocuklara

Abdurrahman DELEN / Temmuz 27, 2019 / Dokunmayın Çocuklara


Dokunmayın Çocuklara



Dokunmayın Çocuklara




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Barış ve Kardeşlik Marşı

Abdurrahman DELEN / Temmuz 15, 2019 / Barış ve Kardeşlik Marşı


Barış ve Kardeşlik Marşı



Barış ve Kardeşlik Marşı




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Fırsatçılar!! Fırsatçılar!!

Abdurrahman DELEN / Şubat 20, 2019 / Fırsatçılar


Fırsatçılar!! Fırsatçılar



Fırsatçılar!! Fırsatçılar




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Kamera Arkası Görüntülerden Bazıları

Abdurrahman DELEN / Mart 20, 2019 / Kamera Arkası Görüntüler


Kamera Arkası



Kamera Arkası




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Kendimce Denemelerimden Bazıları

Abdurrahman DELEN / Aralık 10, 2018 / Kendimce Denemelerim


Kendimce Denemelerimden Bazıları



Kendimce Denemelerimden Bazıları




Yorumlarınızı Bekliyorum.









Feedback